Pages in topic:   [1 2] >
Proofreading Sorunu
Thread poster: Omer Kartal, MA
Omer Kartal, MA
Omer Kartal, MA  Identity Verified
Austria
Local time: 01:22
German to English
+ ...
May 17, 2015

Geçen hafta ilk defa çalıştığım bir firma için Almanca-Türkçe dil çiftinde bir proje tamamladım. Firma kendi proofreader'ına çevirimi inceletmiş. Çeviri alanı marketing olduğu için kullanılan dilin, çeviri dili gibi değil, Türkçe'de okunabilir, bağlamdan ve kapsamdan kopmayan bir tarzda olması gerekiyor. Ki bunu çeviri konusunda tecrübeli herkes bilir.

Bana gelen proofreading raporunda üç ya da dört cümlede "sorun" tespit edilmiş ve buna dayanarak "
... See more
Geçen hafta ilk defa çalıştığım bir firma için Almanca-Türkçe dil çiftinde bir proje tamamladım. Firma kendi proofreader'ına çevirimi inceletmiş. Çeviri alanı marketing olduğu için kullanılan dilin, çeviri dili gibi değil, Türkçe'de okunabilir, bağlamdan ve kapsamdan kopmayan bir tarzda olması gerekiyor. Ki bunu çeviri konusunda tecrübeli herkes bilir.

Bana gelen proofreading raporunda üç ya da dört cümlede "sorun" tespit edilmiş ve buna dayanarak "not satisfying" şeklinde bir derecelendirme yapılmış. Tuhaf olan kısım ise kontrolü yapan kişinin önerilerinde. Çevirinin kaynak metinde yazılanlarla "bire bir" (Çeviribilimsel açıdan "bire bir" diye bir kavram yoktur. Zira her bir kaynak dil ürünü ayak basılmamış bir ada gibidir ve çeviri ürünü olarak ortaya çıkan sonuçlar sadece bunların birer yansımadır.) aynı kelimelerle olması gerektiğini savunarak bir takım önerilerde bulunmuş.

Kataloğun bir sayfasında firmanın referansları sıralanıyor. Referanslar sayfasında "Highlights" altında büyük projeleri, "Weitere Referenzen", yani diğer referanslar başlığı altında ise nispeten küçük projeler yer alıyor. Doğal olarak ben "Highlights" başlığını "Öne Çıkan Referanslar" olarak çevirdim. Komik olan kısım ise ilgili arkadaşın "Highlights" başlığının "Maç Özetleri" olarak çevrilmesi önerisi (hatta kendi ifadesiyle "bu böyle çevrilmesi gerekiyor"). Tam bir güler misin, ağlar mısın durumu. İlk başta insan gülüyor, sonra sinirleniyor "bu insanlar mı benim niteliğimi ölçecek ya da beni değerlendirecek" diye. Sonra merak ettim Google Translate'e baktım nasıl çevirmiş diye. Çıkan sonuç, ilgili arkadaşın olması gerektiğini savunduğu önerisiyle aynı: "Maç özetleri".

Kontrolü yapan arkadaşa bir şey demiyorum aslında. Sonuçta çeviri sektörü, denetimi olmayan bir sektör. Bir gün sabah kalkınca herkes kendini "çevirmen" olarak adlandırabilir ve iş yapmaya başlayabilir. Dünyada böyle başka bir sektör var mı bilmiyorum. Asıl sorun, çeviri şirketinin bunu "proofreader" olarak çalıştırması. Nitelikli çevirmenlerin en azından sinir sistemini korumak adına böyle firmalarla çalışmaması gerekiyor. Ancak, tecrübe etmeden de öğrenilmiyor maalesef.
Collapse


 
ATIL KAYHAN
ATIL KAYHAN  Identity Verified
Türkiye
Local time: 03:22
Member (2007)
Turkish to English
+ ...
To Proofread or Not May 17, 2015

Süphesiz "proofreader" bu sektörde çok önemli bir pozisyondur. Bence "proofreader" olacak kisilerin geçmiste belirli süreler hem "translator" hem de "interpreter" olarak deneyimli olmasi gerekir. Yoksa sadece yabanci dil bilen birisinin ben "proofreader" olmak istiyorum, diyerek bu ise kalkismamasini beklerim. Tabii bunlar teorik fikirler. Uygulamada nasildir, ayri bir konu.

Yukarida anlattiginiz konu benim korkulu rüyalarimdan birisidir. Siz özenle bir çeviri yapip g�
... See more
Süphesiz "proofreader" bu sektörde çok önemli bir pozisyondur. Bence "proofreader" olacak kisilerin geçmiste belirli süreler hem "translator" hem de "interpreter" olarak deneyimli olmasi gerekir. Yoksa sadece yabanci dil bilen birisinin ben "proofreader" olmak istiyorum, diyerek bu ise kalkismamasini beklerim. Tabii bunlar teorik fikirler. Uygulamada nasildir, ayri bir konu.

Yukarida anlattiginiz konu benim korkulu rüyalarimdan birisidir. Siz özenle bir çeviri yapip gönderiyorsunuz. Sizden daha az kalifiye bir "proofreader" sizin çevirinizi okuyor ve olur olmadık yerlerde düzeltmeler (!) yapiyor. Bunun sonucunda siz hatali durumuna düsüyorsunuz. Teorik olarak "proofreader" sizden daha yukarida bir pozisyon olarak degerlendirildigi için itiraz bile edemiyorsunuz.

Örnegin, ben çeviri konusunda gerçekten kendime güvenirim. Yaptigim isi de profesyonelce yaptigima inaniyorum. Bunlari iddia ederken hem egitim hem de deneyim olarak yeterli oldugumu biliyorum. Ancak, "proofreader" arkadaslarimizin ne derece kalifiye olduklarini hakikaten bilmiyorum. Sezilerim bana bazi "proofreader"larin sizin de anlattiginiz gibi yeterli derecede kalifiye olmadiklarini söylüyor.

Ayni durum deneme çevirileri için de geçerlidir. Acaba deneme çevirilerini kontrol edenler sizden daha kalifiye elemanlar midir? Kimsenin yüksek güvenilirlikle yanitlayamayacagi bir soru. Benim geçmiste bir-iki defasinda deneme çevirilerim firma tarafindan reddedilmisti. O zamanlar bunun için somut bir neden bile vermemislerdi. Tabii simdi olsa firmaya nedenini sorarim.

Almanca bilmedigim için verdiginiz örnekler üzerinde yorum yapamiyorum. Kisisel olarak benim çeviri tarzim bire bire daha yakindir. Olabildigince orijinale yakin kelimeler kullanmaya dikkat ederim. Tabii bu yaklasim "marketing" için ideal olmayabilir. Ben egitim olarak bir mühendisim. Belki de benim bu tarzimin nedeni mühendislik geçmisim olabilir. Ben bundan sikayetçi degilim.

Ben herhangi bir "translation software" kullanmiyorum. Bildiginiz gibi Microsoft Word programinda "track changes" diye bir özellik vardir. Eger "proofreader" bunu kullaniyorsa "proofread" edilen döküman geri istenip incelenebilir. Buna bakilarak daha saglikli bir degerlendirme yapilabilir, diye düsünüyorum. Eger bu degerlendirme sizin hakli oldugunuzu gösterirse ilgili firmayi silin, derim.
Collapse


 
Omer Kartal, MA
Omer Kartal, MA  Identity Verified
Austria
Local time: 01:22
German to English
+ ...
TOPIC STARTER
. May 17, 2015

ATIL KAYHAN wrote:

Süphesiz "proofreader" bu sektörde çok önemli bir pozisyondur. Bence "proofreader" olacak kisilerin geçmiste belirli süreler hem "translator" hem de "interpreter" olarak deneyimli olmasi gerekir. Yoksa sadece yabanci dil bilen birisinin ben "proofreader" olmak istiyorum, diyerek bu ise kalkismamasini beklerim. Tabii bunlar teorik fikirler. Uygulamada nasildir, ayri bir konu.

Yukarida anlattiginiz konu benim korkulu rüyalarimdan birisidir. Siz özenle bir çeviri yapip gönderiyorsunuz. Sizden daha az kalifiye bir "proofreader" sizin çevirinizi okuyor ve olur olmadık yerlerde düzeltmeler (!) yapiyor. Bunun sonucunda siz hatali durumuna düsüyorsunuz. Teorik olarak "proofreader" sizden daha yukarida bir pozisyon olarak degerlendirildigi için itiraz bile edemiyorsunuz.

Örnegin, ben çeviri konusunda gerçekten kendime güvenirim. Yaptigim isi de profesyonelce yaptigima inaniyorum. Bunlari iddia ederken hem egitim hem de deneyim olarak yeterli oldugumu biliyorum. Ancak, "proofreader" arkadaslarimizin ne derece kalifiye olduklarini hakikaten bilmiyorum. Sezilerim bana bazi "proofreader"larin sizin de anlattiginiz gibi yeterli derecede kalifiye olmadiklarini söylüyor.

Ayni durum deneme çevirileri için de geçerlidir. Acaba deneme çevirilerini kontrol edenler sizden daha kalifiye elemanlar midir? Kimsenin yüksek güvenilirlikle yanitlayamayacagi bir soru. Benim geçmiste bir-iki defasinda deneme çevirilerim firma tarafindan reddedilmisti. O zamanlar bunun için somut bir neden bile vermemislerdi. Tabii simdi olsa firmaya nedenini sorarim.

Almanca bilmedigim için verdiginiz örnekler üzerinde yorum yapamiyorum. Kisisel olarak benim çeviri tarzim bire bire daha yakindir. Olabildigince orijinale yakin kelimeler kullanmaya dikkat ederim. Tabii bu yaklasim "marketing" için ideal olmayabilir. Ben egitim olarak bir mühendisim. Belki de benim bu tarzimin nedeni mühendislik geçmisim olabilir. Ben bundan sikayetçi degilim.

Ben herhangi bir "translation software" kullanmiyorum. Bildiginiz gibi Microsoft Word programinda "track changes" diye bir özellik vardir. Eger "proofreader" bunu kullaniyorsa "proofread" edilen döküman geri istenip incelenebilir. Buna bakilarak daha saglikli bir degerlendirme yapilabilir, diye düsünüyorum. Eger bu degerlendirme sizin hakli oldugunuzu gösterirse ilgili firmayi silin, derim.


Kontrolü yapan kişinin düzeltileri Word dosyasında geldi ve track change özelliğini kullanmayı da bilmiyor galiba çünkü alt alta yazarak önerileri belirtmiş. Çeviri işini gönderen firmayı direkt sildim zaten.

Teknik çevirilerde yaratıcı yaklaşım pek beklenmez. O yüzden yöneliminizde haklısınız. Teknik çevirilerde bir şekilde kavramları araştırarak karşılıklarını buluyoruz, cümleler ise kaynak metin odaklı çevriliyor. Kişisel katkı o yüzden nispeten daha az.

Deneme çevirileri ise zaten tam bir sorun. Neye göre, nasıl değerlendiriliyor, kim değerlendiriyor... O yüzden sadece proje bazlı deneme çevirilerini kabul ediyorum. Firmaların çevirmen havuzunu genişletmek için gönderdikleri deneme çevirilerini direkt reddediyorum.


 
Ümit Karahan
Ümit Karahan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 03:22
English to Turkish
+ ...
Sinmemek gerekir May 17, 2015

Merhabalar,

Yaşadığınız deneyim tam bir kabus gerçekten. Sonunda ne yaptınız bilmiyorum ama emeğinizin peşine düşmelisiniz bence. İşi veren kişiyle direk görüşüp şu "maç özetleri" rezilliğini anlatmalı ve kendine proofreader diyen arkadaşın hatalarını ifşa etmelisiniz ki başka canları da yakacak fırsatı bi daha bulamasın, kimse ona iş vermesin.

Bu serbest tercümanlık işinde sicil her şeyden önemli bence. Yüzyüze bir kere bile ko
... See more
Merhabalar,

Yaşadığınız deneyim tam bir kabus gerçekten. Sonunda ne yaptınız bilmiyorum ama emeğinizin peşine düşmelisiniz bence. İşi veren kişiyle direk görüşüp şu "maç özetleri" rezilliğini anlatmalı ve kendine proofreader diyen arkadaşın hatalarını ifşa etmelisiniz ki başka canları da yakacak fırsatı bi daha bulamasın, kimse ona iş vermesin.

Bu serbest tercümanlık işinde sicil her şeyden önemli bence. Yüzyüze bir kere bile konuşmadığınız birisi size güvenip iş veriyor ve sizde ona güvenip 5 kuruş avans almadan, hatta işi bitirdikten 30-45 gün sonra paranızı alma ümidiyle emek harcıyorsunuz. Karşılık güven üzerine kurulu tamamen.

Bu yüzden, mesela proz.com daki puanlama sistemini çok faydalı buluyorum. Mesela ben puanı 4 ün altında olan, yorumlarda ödeme yapmadığı ya da çok geç yaptığı söylenen iş verenlerden iş almıyorum. Kesin bir koruma sağlamıyor ama enazından riski azaltıyor. Sektör bu şekilde iç denetim/değerlendirme mekanizmalarını olabildiğince etkin kullanmalı. Hak etmeyenler ifşa edilmeli ki aramızdan ayıklansınlar.

Selamlar...
Collapse


 
Omer Kartal, MA
Omer Kartal, MA  Identity Verified
Austria
Local time: 01:22
German to English
+ ...
TOPIC STARTER
. May 18, 2015

zabit2005 wrote:

Merhabalar,

Yaşadığınız deneyim tam bir kabus gerçekten. Sonunda ne yaptınız bilmiyorum ama emeğinizin peşine düşmelisiniz bence. İşi veren kişiyle direk görüşüp şu "maç özetleri" rezilliğini anlatmalı ve kendine proofreader diyen arkadaşın hatalarını ifşa etmelisiniz ki başka canları da yakacak fırsatı bi daha bulamasın, kimse ona iş vermesin.

Bu serbest tercümanlık işinde sicil her şeyden önemli bence. Yüzyüze bir kere bile konuşmadığınız birisi size güvenip iş veriyor ve sizde ona güvenip 5 kuruş avans almadan, hatta işi bitirdikten 30-45 gün sonra paranızı alma ümidiyle emek harcıyorsunuz. Karşılık güven üzerine kurulu tamamen.

Bu yüzden, mesela proz.com daki puanlama sistemini çok faydalı buluyorum. Mesela ben puanı 4 ün altında olan, yorumlarda ödeme yapmadığı ya da çok geç yaptığı söylenen iş verenlerden iş almıyorum. Kesin bir koruma sağlamıyor ama enazından riski azaltıyor. Sektör bu şekilde iç denetim/değerlendirme mekanizmalarını olabildiğince etkin kullanmalı. Hak etmeyenler ifşa edilmeli ki aramızdan ayıklansınlar.

Selamlar...


Düzelti olarak adlandırılan önerileri kesinlikle kabul etmedim. Uzun uzun anlatarak ve işverene durumu açıklamaya çalışarak yapılan önerilerin mantıksızlığını bir şekilde kabul ettirdim. Çeviri şirketiyle sorunu çözdük bu bağlamda. Sektördeki iyi ve kötüler böyle böyle elenecek ama nereye kadar...


 
betül asiye karpuzcu
betül asiye karpuzcu  Identity Verified
Local time: 03:22
Turkish to English
+ ...
neler var neler May 18, 2015

1- Çevirinin hedef veya kaynak dilini bilmeden güya düzeltme işi yapanlar ki sizin çevriride de bu kısmen söz konusu olabilir; metin normalde Almanca iken İngilizce olan sayılı kelimelere google translate'den bakmış olabilir. Gerçekten var böyle insanlar ve çevirmen bile değiller. Çok can sıkıcı. Bunu nasıl düzeltmek gerek bilmiyorum.

2- İşin suyu çıkaran, süreci yönetemeyen, kalitesiz bürolar. Çeviriyi yaparsın, düzeltmene gider, geri gelir. Düzgün
... See more
1- Çevirinin hedef veya kaynak dilini bilmeden güya düzeltme işi yapanlar ki sizin çevriride de bu kısmen söz konusu olabilir; metin normalde Almanca iken İngilizce olan sayılı kelimelere google translate'den bakmış olabilir. Gerçekten var böyle insanlar ve çevirmen bile değiller. Çok can sıkıcı. Bunu nasıl düzeltmek gerek bilmiyorum.

2- İşin suyu çıkaran, süreci yönetemeyen, kalitesiz bürolar. Çeviriyi yaparsın, düzeltmene gider, geri gelir. Düzgün şekilde okuyup değerlendirene lafımız yok. Ben çok da seviyorum gerek okuma işi yapmayı gerek çevirilerimin okunmasını ve bu işi düzgün yapan bürolarda gördüğüm zaten 2-3 kişiyle çalışıyorlar; benim işimi ona, onun işini bana okutuyorlar, stil kılavuzları, formatlar herşey baştan belli. Ancak bunun dışında genelde okuyan zaten esasen caaanım çevirinin canına okumuş oluyor. La havle çekerek belki bir iki düzeltiyi o da harcanan emeğe hürmeten kabul eder, gerisini gerekçeli reddedersin. Büro tekrar düzeltmene atar, tekrar size gönderir...Bu şekilde bir iki işte sıtkım sıyrılınca ben artık büroya "kusura bakmayın, bu metne bir kez daha bakmam, bakarsam da proofreading ücreti fatura ederim, aynı metni temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önüme koymayın, hele hiç bir katkısı da yokken" dedim, sanırım böyle çıkışlara alışkın olmamaları da bir diğer büyük rehavet kaynağı. Oraya bir daha çalışmamak da pratik bir çözüm.

3- İşi kendisi okuyan, bir şey bildiğini zanneden müşteri modeli. Büroların müşterilerine laf anlatamaması sebebiyle tercümanın yaşadığı çoğu sıkıntının asıl zanlısı bunlar. İşin komik yanı o kadar yabancı büroya çalışıyorum ,iş nereden gelirse gelsin, bu tip müşteriler %90 bizim Türkler

4- İşi gerçekten çevirmenlik olup, son okumayı yapan ama sırf hata bulmak için okuyan, keyfekeder değişiklik yapan işgüzar meslektaşlar.

ben de ne doluymuşum...
Collapse


 
Emin Arı
Emin Arı  Identity Verified
Türkiye
Local time: 03:22
English to Turkish
+ ...
Proofreading May 18, 2015

Genelde proofreading ve editing birbirine karıştırılıyor. Sizin durumunuzda yapılan proofreading değil de editing.

Proofreading işinde metne çok müdahele istenmez ve bu özellikle belirtilir. İşte yazım hatası, çevrilmemiş orijinal metin, çok belirgin terminoloji hatası vs. var mı kontrol edilir. Editing işleminde ise metine istediğiniz kadar müdahele edebilirsiniz.

Her neyse. Bu apayrı bir konu. Hem çevirilen metinleri kontrol ediyorum hem de b
... See more
Genelde proofreading ve editing birbirine karıştırılıyor. Sizin durumunuzda yapılan proofreading değil de editing.

Proofreading işinde metne çok müdahele istenmez ve bu özellikle belirtilir. İşte yazım hatası, çevrilmemiş orijinal metin, çok belirgin terminoloji hatası vs. var mı kontrol edilir. Editing işleminde ise metine istediğiniz kadar müdahele edebilirsiniz.

Her neyse. Bu apayrı bir konu. Hem çevirilen metinleri kontrol ediyorum hem de benim yaptıklarım kontrol ediliyor. Her iki rolde de facia denebilecek örneklerle karşılaştım ama bu daha çok okuduğum metinlerde oldu.

En basitinden noktadan sonra küçük harfle başlayan bir metne ne dersiniz? Olmaz demeyin, başıma çok geldi.

Diğer taraftan gönderdiğim metinlere saçma sapan yorumlar yapan proofreaderlar da oldu. Metin üzerinde ufak tefek değişiklikler yapılmasına itirazım olmadı. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı.


Bu konuda yabancı firmaları suçlamamak lazım. Diyelim ki Türkçeden Çinceye bir çeviri yatıracaksınız. Kime güveneceksiniz, metni çeviren mi yoksa denetleyen mi? Bir anlaşmazlıkta kim haklı?

Zaman içinde iyi çeviri ve kötü çeviri arasındaki farkı hemen anlıyorsunuz. Sürekli çalıştığım bir firma bir çeviri gönderdi. Çevirinin konusu aynıydı epeydir devam ediyordu. Gönderilen son metni okuduktan sonra (sürekli çalıştığım ve adını bilmediğim) çevirmeni değiştirip değiştirmediklerini sordum. Evet, değiştirmişler. Esas çevirmen müsait olmadığından başka bir çevirmen bulmuşlar.

Nasıl anladınız? diye sorarsanız cevabım basit. Daha önceki çevirmen iyiydi ama yeni çevirmenin işleri "çeviri kokuyordu". Yabancılar buna "traces of translation" diyorlar.

Benim basit ilkem şu: eğer çeviri, "bu metin çevrilmiş bir metindir" diyorsanız o çeviri iyi değildir.

Tersine durumda, iş güzar proofreaderlar konusu ayrı bir mesele. Genelde işi gönderen firmaya, "bakın ben kontrol ediyorum, boş durmuyorum" mesajı göndermek için gereksiz müdahelelerde bulunurlar.
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 03:22
German to Turkish
+ ...
Düzeltmen vs. Çevirmen May 18, 2015

Düzeltmen vs. Çevirmen konusu Türkçeden anlamayan yabancı bürolarla çalışırken ve yabancı dil bilmeyen yerli bürolarla çalışırken çetrefilli, beklenmedik sorunlara yol açabiliyor.

Kalifiye ve usta çevirmenler Almanların dediği gibi “ağaçta yetişmiyor”. Gerçekten az sayıdaki kalifiye çevirmenler de diğerlerine nazaran hem biraz daha pahalı hem de kısıtlı kapasiteye sahip olduklarından, bürolar yapılmış çevirilere uygun, nitelikli ve dengeli
... See more
Düzeltmen vs. Çevirmen konusu Türkçeden anlamayan yabancı bürolarla çalışırken ve yabancı dil bilmeyen yerli bürolarla çalışırken çetrefilli, beklenmedik sorunlara yol açabiliyor.

Kalifiye ve usta çevirmenler Almanların dediği gibi “ağaçta yetişmiyor”. Gerçekten az sayıdaki kalifiye çevirmenler de diğerlerine nazaran hem biraz daha pahalı hem de kısıtlı kapasiteye sahip olduklarından, bürolar yapılmış çevirilere uygun, nitelikli ve dengeli bir düzeltmen ata(ya)mıyorlar.

Asıl sorun, meslektaşlarımızın bahsettiği durumlarda bir profesyonel olarak bürolara karşı nasıl tavır alınması gerektiğidir. Yerli büroları bir kenara bırakırsak, yurtdışındaki bürolar genelde kimin daha nitelikli olduğunu bal gibi biliyorlar. Kimi üniversite eğitimini çeviri yaptığı dilin konuşulduğu ülkede yapmış ve uzun yıllar o ülkede yaşamış; kimi liseden sonra “ben bu işi yaparım” diyerek kendisini yetiştirmiş ve çeviriyi yaparak öğrenmiş; kimi üç-beş sene o ülkede yaşamış, oralı biriyle evlenmiş ve çevirmen olmaya karar vermiş; bu durumlar çeşitlendirebilir… İster çevirmen, ister düzeltmen olsun: Sağlam bir gramer ve dil altyapısı olanlar diğerlerine göre her zaman bir adım öndedir. Bir de anadiline mesleğimizin gerektirdiği kadar hâkimse çevirmelik için gerekli unsurlar hazır sayılır. Tabii yaptığı işi sevecek, kaliteyi önemseyecek…

Almanya’da Germanistik okumuş (lütfen Türkiye’deki Germanistik eğitimiyle kıyaslamayalım), ömrünün yarısını Almanya’da geçirmiş bir çevirmenin yaptığı bir çeviriye en iyi kim düzeltmenlik yapabilir? Cevap sorunun içinde: Bu düzeltmen en azından çeviriyi yapan kadar çeviri becerisine sahip bir çevirmen olmalı. Usta bir arkadaşın çevirisini Türkiye’nin herhangi bir üniversitesinden yeni mezun olmuş bir meslektaşımız düzeltmeye kalkışırsa böylesi tecrübelerin sonu gelmeyecek gibi görünüyor.

Başa dönersek: “Asıl sorun, bir profesyonel olarak meslektaşlarımızın bahsettiği durumlarda bürolara karşı nasıl tavır alınması gerektiğidir” demiştik. Bir profesyonel olarak alınacak tavır – çok zaman alsa da – yapılan yanlış düzeltilere, gramer ve terimsel kanıtlarla teker teker açıklık getirmek olmalı. Ben bunu çoğu zaman bıkıp usanmadan uyguluyorum, çünkü talep ettiğim fiyat harcanan zamanı karşılıyor. Çok nadiren olsa da düzeltmenin eğitimi hakkında bilgi verilmesini rica ediyorum ki kiminle dans ettiğimi bileyim. Ancak iyi bir çeviriyi delik deşik etti diye, katil bir düzeltmen nedeniyle iyi bir müşteri kaybedilmemeli; tam aksine, bu durum sizin ne kadar iyi bir çevirmen olduğunuzun isabetli bir kanıtı olmalı.

Günbegün düzeltmen olarak her seviyeden çevirmenlerin işlerine bakmak durumunda kalıyorum. İster inanın ister inanmayın, en baba çevirmenler bile gün geliyor akıl almaz hatalar yapabiliyor. “Düzeltmenin Bilgisayarı Camdan Fırlattığı An” başlığında zamanım el verdiğince bunlara değiniyorum. Ve artık bu olumsuzluklar “Der Büchsenmacher”de olduğu gibi kimi zaman kısa hikâyelere bile dönüşebiliyor. “El insaf” demiyorum artık, sadece gülümsüyorum…

http://www.proz.com/forum/turkish/275473-düzeltmenin_bilgisayarı_camdan_fırlattığı_an.html



[Bearbeitet am 2015-05-19 07:16 GMT]
Collapse


 
Taner Tanrıöver
Taner Tanrıöver  Identity Verified
Local time: 03:22
English to Turkish
+ ...
neler neler var May 20, 2015

Bir keresinde çalıştığım bir firmanın "reviewer"ı, belli ki her çeşit rakamla kullanılacak "st", "nd" gibi segmentleri ben "." şeklinde çevirmişken, "inci", "üncü" vs. şeklinde sözümona "düzeltmiş" (ki 5üncü, 7üncü, 11üncü vs gibi komik şeyler yazılsın "5." falan yazılacağı yerde). Bir de "Please note: You can also change these settings from the main menu" gibi bir cümleyi ben "Not: Bu ayarları ana menüden de değiştirebilirsiniz" şeklinde normal çevirmişk... See more
Bir keresinde çalıştığım bir firmanın "reviewer"ı, belli ki her çeşit rakamla kullanılacak "st", "nd" gibi segmentleri ben "." şeklinde çevirmişken, "inci", "üncü" vs. şeklinde sözümona "düzeltmiş" (ki 5üncü, 7üncü, 11üncü vs gibi komik şeyler yazılsın "5." falan yazılacağı yerde). Bir de "Please note: You can also change these settings from the main menu" gibi bir cümleyi ben "Not: Bu ayarları ana menüden de değiştirebilirsiniz" şeklinde normal çevirmişken, "Lütfen dikkat: Bu ayarları ana menüden de değiştirebilirsiniz" olarak değiştirmiş. "Dikkat dikkat" yapsaymış bari!

Daha da komik olan şey, 3000 küsür kelimelik projede tek yaptığı dikkate değer müdahaleler bu iki şey olduğu halde çeviri kalitesi bakımından yapılan işe komple kendi insiyatifine dayalı olarak 5 üzerinden 3 yıldız vermiş.

Maalesef belli ki kadranlı telefonla bir numara çevirmeye bile aklı ermeyecek bazı karakterler çıkıp kendini "reviewer" veya "proofreader" diye kakalayabiliyor birilerine bu piyasada.

[Edited at 2015-05-20 20:11 GMT]
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 03:22
German to Turkish
+ ...
GERÇEK PROFESYONEL May 26, 2015

Geçenlerde ilk defa başıma gelen bir olayı paylaşmak istiyorum…

2K boyutunda teknik ağırlıklı ALM>TR bir çeviriydi. Düzeltileri yaptım ve gönderdim. Fazla müdahalede bulunmadım, oldukça iyi bir çeviriydi. Kimi yerlerde sadece stil/gramer ve terim düzeltileri gerekliydi. İşverene düzelti dosyasını gönderdim ve her zaman olduğu gibi çeviri hakkındaki genel düşüncelerimi bir iki cümleyle dile getirdim. İşim bitmişti, arkama yaslanıp dinlenebilirdim�
... See more
Geçenlerde ilk defa başıma gelen bir olayı paylaşmak istiyorum…

2K boyutunda teknik ağırlıklı ALM>TR bir çeviriydi. Düzeltileri yaptım ve gönderdim. Fazla müdahalede bulunmadım, oldukça iyi bir çeviriydi. Kimi yerlerde sadece stil/gramer ve terim düzeltileri gerekliydi. İşverene düzelti dosyasını gönderdim ve her zaman olduğu gibi çeviri hakkındaki genel düşüncelerimi bir iki cümleyle dile getirdim. İşim bitmişti, arkama yaslanıp dinlenebilirdim… 3-4 gün sonra işverenden aşağı yukarı şöyle bir mail geldi:

“Sayın Haluk Erkan, yapmış olduğunuz düzeltmenlik işi için teşekkür ederiz. Düzelti dosyasını 3. bir çevirmene daha gönderdik ve bu meslektaşınız da sizin yaptığınız düzeltilerin gerekli olduğu bize bildirdi. İleride başka bir projede tekrar beraber çalışmak üzere…”

Profilimde çeviri deneyimim ve eğitimim hakkında gerekli bilgiler var, 1984 senesinden bu yana çeviri yapan biriyim, Türkiye’deki bürolar bana dosyalarını gözü kapalı yollar. Hem iş çeviri de değil, sadece düzeltmenlik. Adam buna rağmen ne paradan tasarruf ediyor ne de zamandan, yaptığım düzeltilerin doğruluğunu görmek adına 3. bir çevirmeni görevlendiriyor… Zerre kadar gocunmadım. Adam Avrupalı, Türkçe bilmiyor; yaptığım değişiklikleri destekleyen 3. bir görüşe ihtiyacı var. Olay bu!

BRAVO BE KARDEŞİM! İŞTE BEN BUNA GERÇEK PROFESYONELLİK DERİM!
Collapse


 
Ali Bayraktar
Ali Bayraktar  Identity Verified
Türkiye
Member (2007)
English to Turkish
+ ...
Düzeltme belirleyicidir May 26, 2015

Düzeltme aşaması karar olarak belirleyici olduğundan çeviri ile yaşanacak sorunlarda genelde düzeltme galip gelir.
Açık bir yanlış yapılmışsa bunu kişisel yorumunuz olmadan teknik bir şekilde belirtin.
Kişisel yorumlardan kaçının.
Sizin elinizde sadece kendi bakış açınız var.
Düzeltme yapanın elinde sizin bakış açınız + kendi bakış açısı var.
Üstünlük var ortada.
Fabrikalardaki kalite kontrol departmanlarının durumu gi
... See more
Düzeltme aşaması karar olarak belirleyici olduğundan çeviri ile yaşanacak sorunlarda genelde düzeltme galip gelir.
Açık bir yanlış yapılmışsa bunu kişisel yorumunuz olmadan teknik bir şekilde belirtin.
Kişisel yorumlardan kaçının.
Sizin elinizde sadece kendi bakış açınız var.
Düzeltme yapanın elinde sizin bakış açınız + kendi bakış açısı var.
Üstünlük var ortada.
Fabrikalardaki kalite kontrol departmanlarının durumu gibi.
Kırk yıllık ustaya bir çömezin iş öğretmesi gibi.
Ticarette yapılanma bu yönde. Başarıya bu şekilde ulaşıldığı ispatlanmış.
Yapacak bir şey yok.


Düzeltme yapan yanlış yapmış.
Size düşen kendi kişisel yorumlarınız olmadan bu yanlışı ispatlamak.

Kişisel çatışma size zarar verir.

Umarım yapıcı sonuçlanır.

Saygılar,

M. Ali

[Edited at 2015-05-26 16:58 GMT]
Collapse


 
Yusef
Yusef  Identity Verified
Türkiye
Local time: 03:22
German to Turkish
+ ...
olağan işler May 26, 2015

Ömer Bey,

Bir süre bu işte çalışıp bir veya birden çok "highlights" ile karşılaşmayan tercüman yoktur.
Bazen müşteri anlayışlıdır ikna olur, bazen olmaz. Baştan saçma bir iş, tesadüfen tanımadan seçtiği birinin işini yine tanımadağın birine kontrol ettirirsen bilmediğin bir lisanda hangi tarafın haklı olduğuna tercüman ile düzeltmenin gerekçelerini değerlendirmeden anlamazsın. Haklı olununca ve konu ödemeyle ilgilisiyse epeyi uğraşmak
... See more
Ömer Bey,

Bir süre bu işte çalışıp bir veya birden çok "highlights" ile karşılaşmayan tercüman yoktur.
Bazen müşteri anlayışlıdır ikna olur, bazen olmaz. Baştan saçma bir iş, tesadüfen tanımadan seçtiği birinin işini yine tanımadağın birine kontrol ettirirsen bilmediğin bir lisanda hangi tarafın haklı olduğuna tercüman ile düzeltmenin gerekçelerini değerlendirmeden anlamazsın. Haklı olununca ve konu ödemeyle ilgilisiyse epeyi uğraşmak gerekebilir, testlerde değmez. Sizin durum uç bir vaka cehaletin son derecesine rastgelmişsiniz. Bir keresinde Almancadan çevirdiğim tercümede pubik kas yerine leğen kemiği 40 defa geçiyordu (konu bu olduğu için). Düzelttim yorum yapmadım. Daha sonra ayni yerden bana gelen tercümenin düzeltmeni olmayacak saçmalıklar
yaptı, tahminen ayni kişiydi. BB notu etkisiyle ancak düzelttim. Çeşitli nedenler var: kişisel çıkar, cehalet ve üstün körü çalışmak. Bir de kimse alınmasın görüşüm bu;
Almanya'da doğan 2. ve 3. nesiller arasında, okuyoruz orada çok başarılı olanlar var, fakat
Türkçe konusunda eksikleri olanlar çok, konuyla ilgili sorun olabiliyor.

Sadık tercüme konusuna gelince galiba ayni görüşteyiz, boş zamanlarımda göz attığım tercüme literatüründe tanım: Tercüme kaynak dildeki metni anlamına tam uyacak şekilde, hedef dildeki kullanılımına yakın çervirmek.

[Bearbeitet am 2015-05-26 17:37 GMT]
Collapse


 
Omer Kartal, MA
Omer Kartal, MA  Identity Verified
Austria
Local time: 01:22
German to English
+ ...
TOPIC STARTER
. May 27, 2015

Yusef wrote:

Ömer Bey,

Bir süre bu işte çalışıp bir veya birden çok "highlights" ile karşılaşmayan tercüman yoktur.
Bazen müşteri anlayışlıdır ikna olur, bazen olmaz. Baştan saçma bir iş, tesadüfen tanımadan seçtiği birinin işini yine tanımadağın birine kontrol ettirirsen bilmediğin bir lisanda hangi tarafın haklı olduğuna tercüman ile düzeltmenin gerekçelerini değerlendirmeden anlamazsın. Haklı olununca ve konu ödemeyle ilgilisiyse epeyi uğraşmak gerekebilir, testlerde değmez. Sizin durum uç bir vaka cehaletin son derecesine rastgelmişsiniz. Bir keresinde Almancadan çevirdiğim tercümede pubik kas yerine leğen kemiği 40 defa geçiyordu (konu bu olduğu için). Düzelttim yorum yapmadım. Daha sonra ayni yerden bana gelen tercümenin düzeltmeni olmayacak saçmalıklar
yaptı, tahminen ayni kişiydi. BB notu etkisiyle ancak düzelttim. Çeşitli nedenler var: kişisel çıkar, cehalet ve üstün körü çalışmak. Bir de kimse alınmasın görüşüm bu;
Almanya'da doğan 2. ve 3. nesiller arasında, okuyoruz orada çok başarılı olanlar var, fakat
Türkçe konusunda eksikleri olanlar çok, konuyla ilgili sorun olabiliyor.

Sadık tercüme konusuna gelince galiba ayni görüşteyiz, boş zamanlarımda göz attığım tercüme literatüründe tanım: Tercüme kaynak dildeki metni anlamına tam uyacak şekilde, hedef dildeki kullanılımına yakın çervirmek.

[Bearbeitet am 2015-05-26 17:37 GMT]


Yurtdışında doğup da oranın kültürünü almış kişilerde zaman zaman böyle sorunlar olabiliyor. Bu hoş görülebilir. Ancak, Türkiye'de yetişip çevirmenlik yapanların Türkçe'si kimi zaman facia olabiliyor. Bu da maalesef proofreading boyutunda karşımıza çıkıyor hepimizin bir şekilde yaşadığı örneklerdeki gibi.

Sadık çeviri düşüncenize katılıyorum. Alanda eğitimli olsun ya da olmasın tecrübeli çevirmenlerin eşdeğerlik içgüdüsü oluyor. Yani hangi metin türünün ya da tipinin nasıl bir çeviri stratejisi gerektirdiği konusunda doğru seçimler yapabiliyorlar. Sanırım alana yeni giren arkadaşların da öncelikle bu duygularını ya da bilgilerini geliştirmesi gerekiyor. Hangi metin türünün etki eşdeğerliği, hangisinin kaynak bağlam odaklı eşdeğerlik gerektirdiği konusunda tecrübe kazanmaları gerekiyor. Bunların hepsi ise üst pencerede yine "sadık çeviri" kavramında birleşiyor. Sizin de göndermede bulunduğunuz üzere, sadık çeviri, kaynak metnin aynısını yapmaya çalışmak değil (buradaki kavram "bire bir çeviri" değil, daha çok dilbigisel çeviri olarak adlandırılabilicek "interlinear çeviri"), metin türünün gerektirdiği şekilde erek dilde bir yönüyle yeni metin oluşturma sürecidir.

Çevirilerimin kontrol edilmesinden çok haz alan biriyimdir. En nihayetinde işin eylem süreci, öznel bir boyuta sahip. Dolayısıyla çevirilerimi hakkıyla kontrol eden kişilerin görüşleri benim açımdan çok önemli. Zira her defasında mutlaka benim düşünemeyip de başka bir gözün sunduğu farklı bir seçenek oluyor.


 
Emin Arı
Emin Arı  Identity Verified
Türkiye
Local time: 03:22
English to Turkish
+ ...
Önce Türkçe May 28, 2015

Çeviri yaptığımı öğrenen ve bu işe soyunmak isteyenlere ilk sorum "Türkçe biliyor musunuz?" oluyor. Dalga geçtiğimi sanıyorlar ama inanın öyle örneklerle karşılaştım ki kendimi bunu sormak zorunda hissediyorum.

İngilizce, Almanca veya Urduca çevirmeni olmadan önce bir çevirmen kendi öz dilini, gramerini ve tabi ki yapısını bilmeli.


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 03:22
German to Turkish
+ ...
Aynen May 28, 2015

Emin Arı wrote: Çeviri yaptığımı öğrenen ve bu işe soyunmak isteyenlere ilk sorum "Türkçe biliyor musunuz?" oluyor. Dalga geçtiğimi sanıyorlar ama inanın öyle örneklerle karşılaştım ki kendimi bunu sormak zorunda hissediyorum. İngilizce, Almanca veya Urduca çevirmeni olmadan önce bir çevirmen kendi öz dilini, gramerini ve tabi ki yapısını bilmeli.


Katılıyorum


 
Pages in topic:   [1 2] >


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Proofreading Sorunu


Translation news in Türkiye





CafeTran Espresso
You've never met a CAT tool this clever!

Translate faster & easier, using a sophisticated CAT tool built by a translator / developer. Accept jobs from clients who use Trados, MemoQ, Wordfast & major CAT tools. Download and start using CafeTran Espresso -- for free

Buy now! »
TM-Town
Manage your TMs and Terms ... and boost your translation business

Are you ready for something fresh in the industry? TM-Town is a unique new site for you -- the freelance translator -- to store, manage and share translation memories (TMs) and glossaries...and potentially meet new clients on the basis of your prior work.

More info »