Pages in topic:   [1 2] >
Düzeltmenin Bilgisayarı Camdan Fırlattığı An
Thread poster: Haluk Erkan
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
German to Turkish
+ ...
Sep 29, 2014

"Eğer besin yoluyla yeterli gıda alamıyorsanız..."

 
Özgür Salman
Özgür Salman  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
English to Turkish
+ ...

Moderator of this forum
Ek ekledim, soy soyladım, boy boyladım Sep 29, 2014

"İlave sütun eklemek için tıklayınız." cümlesinin sahibiyle aynı genetik zincir olsa gerek.

 
Emin Arı
Emin Arı  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
English to Turkish
+ ...
Bir tane de benden Sep 30, 2014

Döşekleri gres ile yağlayın.

(Bearing = döşek)


 
Nizamettin Yigit
Nizamettin Yigit  Identity Verified
Netherlands
Local time: 06:17
Dutch to Turkish
+ ...
Camdan atlamak Sep 30, 2014

Emin Arı wrote:

Döşekleri gres ile yağlayın.

(Bearing = döşek)


Emin bey halinize şükredin.

Hadi bri de
"ayı halkası" deseydi ne olurdu haliniz


 
Taner Tanrıöver
Taner Tanrıöver  Identity Verified
Local time: 07:17
English to Turkish
+ ...
süre sürmesi Sep 30, 2014

"Bu işlemin süresi 24 saat kadar sürebilir" nasıl ama?

Bir de şu var:

"You may be confused about which plan to choose" - "Hangi planı seçeceğiniz konusunda bazı kafa karışıklıklarınız olabilir"

[Edited at 2014-09-30 11:04 GMT]


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Değer vermek Sep 30, 2014

[quot]Hallo Herr Erkan
nur zu info die Meinung des Übersetzers, dem ich Ihre Korrekturen geschickt hatte.

Ich habe mir nach Ihren Korrekturen auch noch die Meinung eines dritten Übersetzers eingeholt, mit dem wir bei technischen Texten schon lange zusammenarbeiten.

Seine Meinung war, dass Ihre Korrekturen sehr gut waren.
 
Viele Grüße[/quot]

Gece yarısına kadar çalışmanın bedeli, bugün çevirmenler gününde böyle bir geri bil
... See more
[quot]Hallo Herr Erkan
nur zu info die Meinung des Übersetzers, dem ich Ihre Korrekturen geschickt hatte.

Ich habe mir nach Ihren Korrekturen auch noch die Meinung eines dritten Übersetzers eingeholt, mit dem wir bei technischen Texten schon lange zusammenarbeiten.

Seine Meinung war, dass Ihre Korrekturen sehr gut waren.
 
Viele Grüße[/quot]

Gece yarısına kadar çalışmanın bedeli, bugün çevirmenler gününde böyle bir geri bildirim oldu. Darısı yerli tercüme bürolarının başına....
Collapse


 
Selcuk Akyuz
Selcuk Akyuz  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
English to Turkish
+ ...
Ben çok şanslıyım Oct 1, 2014

Son dört yıldır aynı harika çevirmenle çalışıyorum. Aa öyle mi, kebap iş diye düşünmeyin hemen. Çevirmen nasıl olsa çok iyi, hata yapmıyor rahatlığında olamam, bilakis en küçük bir hatayı bile bulmak için çok daha dikkatli olmam gerekiyor.

Şanslı olma nedenim bizim bir ekip hâline gelmiş olmamız. Aramızda sürekli iletişim olması, birbirimizin emeğini takdir ediyor olmamız, öğrenmeye ve öğretmeye devam ediyor olmamız.

Düzeltm
... See more
Son dört yıldır aynı harika çevirmenle çalışıyorum. Aa öyle mi, kebap iş diye düşünmeyin hemen. Çevirmen nasıl olsa çok iyi, hata yapmıyor rahatlığında olamam, bilakis en küçük bir hatayı bile bulmak için çok daha dikkatli olmam gerekiyor.

Şanslı olma nedenim bizim bir ekip hâline gelmiş olmamız. Aramızda sürekli iletişim olması, birbirimizin emeğini takdir ediyor olmamız, öğrenmeye ve öğretmeye devam ediyor olmamız.

Düzeltme yapılan bir metindeki "kırmızılar" çevirmenin moralini bozar. Çevirdiğiniz cümlelerin üstünün çizildiğini görmek bir süre sonra ben bu işi beceremiyorum noktasına bile getirir sizi. Moral vermek, yardımcı olmak, tavsiyede bulunmak iyidir.

Üstünü çizmek yerine notlar eklemek, şöyle desek daha iyi olmaz mı, daha önce bu terimi kullanmıştık, tutarlılık sağlamak için onu kullanmaya devam etsek mi demek, yapıcı olmaya çalışmak gerekiyor.

Tabii bunları sürekli aynı çevirmenle çalıştığınız takdirde yapabiliyorsunuz.
Collapse


 
Aziz Kural
Aziz Kural  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
Member
English to Turkish
+ ...
Ayrı bir konu açacaktım ama hadiseyi büyütmek istemiyorum... Oct 14, 2014

Merhaba,
Nasıl anlatayım bilmiyorum bu proofreader'ları nereden buluyorlar. Onca pırlanta gibi tercüman redaktör adayı dururken hem de...Hiç mi proz.com'a ilan vermiyorlar veya gerek duymuyorlar.. Son 3 ay içinde 2'siyle başım derde girdi... PM'den azar işittim ve tercümemin kalitesi hakkında uyarıldım (2 defa son 2 ay içersinde) Birinde "the" article'ını dahi kullanmayı bilmeyen bir zat "The Pope and the Patriarch visited Turkey..." ifadesini "Pope and Patriarch visite
... See more
Merhaba,
Nasıl anlatayım bilmiyorum bu proofreader'ları nereden buluyorlar. Onca pırlanta gibi tercüman redaktör adayı dururken hem de...Hiç mi proz.com'a ilan vermiyorlar veya gerek duymuyorlar.. Son 3 ay içinde 2'siyle başım derde girdi... PM'den azar işittim ve tercümemin kalitesi hakkında uyarıldım (2 defa son 2 ay içersinde) Birinde "the" article'ını dahi kullanmayı bilmeyen bir zat "The Pope and the Patriarch visited Turkey..." ifadesini "Pope and Patriarch visited Turkey.." şeklinde düzeltecek kadar gramerden habersizdi. Ötekisi yaptığı gülünç hataların yanısıra (yazmaya kalksam inanın zamanıma yazık etmiş olurum ama Uykusuz Dergisi'ne malzeme olmaya aday ve Google Translate'i aratmayan seviyede...) ya da kelimesini silmiş ve "veye" şeklinde düzeltmişti. Bu durumlarda - mümkünse sinirinizi bozmadan ( mümkün değil biliyorum) - DEFENCE mektubu yazabilirsiniz.
Her iki durmda da savunma mektubumdan sonra beni haklı buldular ve 2. vakada "translation needs more work" ifadesi önce " good translation"a sonra da "excellent translation!"na yükseldi.
Hala o firmalarla çalışıyorum. Yalnız dikkat edilecek nokta PM ile takışmamak. Yoksa bir daha oradan iş alamazsınız. PM'e derdinizi ve savunmanızı gönderin bakın nasıl durum farklı bir hal alıyor. Savunmanızda birkaç segmenti ve proofreader'ın yaptığı hataları yazılı olarak dile getirin.
Umarım en azından bir tercümana faydalı olabilmiştir bu yazı..
Çokça Selam,
Aziz B|
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
CNBC-E altyazıcılarına gelsin Feb 20, 2015

Kötü şans: Türkçede olmayan bir deyim, İngilizcesi “bad luck” tabirinin bire bir kelime çevirisi yapılmış halli. Türkçede “şanssızlık” var, “şansın yaver gitmemesi” var, “kötü şans” yoktur.

Tanrıya yemin ederim: Bu da yanlış ifade edilmiş bir deyim, doğrusu “tanrının huzurunda yemin ederim ki…” olmalıydı. Sanırım bu da yabancı dilden yapılmış bir kelime çevirisi.

Bunlar CNBC-E de sıkça yapılan ha
... See more
Kötü şans: Türkçede olmayan bir deyim, İngilizcesi “bad luck” tabirinin bire bir kelime çevirisi yapılmış halli. Türkçede “şanssızlık” var, “şansın yaver gitmemesi” var, “kötü şans” yoktur.

Tanrıya yemin ederim: Bu da yanlış ifade edilmiş bir deyim, doğrusu “tanrının huzurunda yemin ederim ki…” olmalıydı. Sanırım bu da yabancı dilden yapılmış bir kelime çevirisi.

Bunlar CNBC-E de sıkça yapılan hatalar. Arkadaşlara duyurulur… Bilgisayarın ardından televizyonu da pencereden attırmayın bana, yazık günah!
Collapse


 
Özgür Salman
Özgür Salman  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
English to Turkish
+ ...

Moderator of this forum
... Feb 20, 2015

"Allah'a yemin olsun ki...", "Allahım, sana yemin ederim ki..." ve daha farklı ifadeler de kullanılabiliyor zira bildiğim kadarıyla farklı yemin türleri var. Mesela bir kişiyi veya varlığı öne sürerek veya bir kavramın önemini vurgulayarak. Örneğin Kuran'da "Yemin olsun o Asra", "Yaşamına yemin olsun ki" gibi ifadeler var. Hz. Muhammed'in de "Muhammed'in hayatı kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki" gibi ifadeleri var.

Yalnız altyazı pratiği açısından d
... See more
"Allah'a yemin olsun ki...", "Allahım, sana yemin ederim ki..." ve daha farklı ifadeler de kullanılabiliyor zira bildiğim kadarıyla farklı yemin türleri var. Mesela bir kişiyi veya varlığı öne sürerek veya bir kavramın önemini vurgulayarak. Örneğin Kuran'da "Yemin olsun o Asra", "Yaşamına yemin olsun ki" gibi ifadeler var. Hz. Muhammed'in de "Muhammed'in hayatı kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki" gibi ifadeleri var.

Yalnız altyazı pratiği açısından daha da önemli bir konu var, o da şu: "Tanrı'nın huzurunda yemin ederim." diye uzun bir ifade kullansaydı muhtemelen o altyazı o satıra sığmazdı. Altyazıda hem karakter sınırlaması hem de belli bir okuma hızı sınırı vardır. Pogramınızı saniyede diyelim ki 18 karakter okunacak şekilde bir hıza ayarlarsınız, bunu aştığınızda uyarı verir. Yani, "Kurduğun cümlenin ekranda kalma süresi, rahatça okunabilecek bir hızda değil, bunu kısalt" demiş olur bir anlamda. Buna dikkat etmediğinizde uzun cümleler bir anda ekranda görülüp, hızlı dahi okusanız yarısına geldiğinizde kaybolur ve yenisi gelir.

Dublaj ve altyazı çevirilerinde bu tür eleştirilerle çok karşılaştığım için belirtmek istedim. Cidden çok rezil çeviriler de oluyor sık sık ama onları bir yana bırakırsak; kafamızdaki ideal çeviri, altyazıya çoğu zaman oturmaz. Her şeyi kısaltarak yazmamız gerekir. Örneğin ben "diş doktoru" yazmayı tercih ederim ama gündelik konuşmalarda çoğu zaman "dişçi" yazmak zorunda kalıyorum. Aksi takdirde, cümleyi o altyazıya oturtmam mümkün değil. Bunun gibi onlarca örnek verebilirim.

"Kötü şans" konusu çok karşılaşılan bir hata, doğrudur. Bazen de şansın az olmasından ziyade, abartılı bir şekilde başa kötü şeyler gelmesi kastediliyor ama orada da "uğursuzluk" demek gerek.

[Değişiklik saati 2015-02-20 10:07 GMT]

[Değişiklik saati 2015-02-20 10:40 GMT]
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
İncir çekirdeğini dolduran boşluğa, su bardağında kopan fırtınaya ant olsun! Feb 24, 2015

Bahsedilen "Allah'a yemin olsun ki..." gibi yemin şekillerinde dilsel bir problem yok, sorun yemin ederim yükleminde barınan gramer kısıtlamasıyla alakalı.

Yemin etmek: (Bir şeyin doğruluğunu belirtmek için) Allah'ı veya mukaddes bir şeyi şahit tutmak, ant içmek.

“Tanrıya yemin ederim” açılımında haliyle “Tanrıya Allah’ı şahit tutarım” gibi dengesiz bir anlam ortaya çıkabiliyor. Buradaki sorun “yemin etmek” y�
... See more
Bahsedilen "Allah'a yemin olsun ki..." gibi yemin şekillerinde dilsel bir problem yok, sorun yemin ederim yükleminde barınan gramer kısıtlamasıyla alakalı.

Yemin etmek: (Bir şeyin doğruluğunu belirtmek için) Allah'ı veya mukaddes bir şeyi şahit tutmak, ant içmek.

“Tanrıya yemin ederim” açılımında haliyle “Tanrıya Allah’ı şahit tutarım” gibi dengesiz bir anlam ortaya çıkabiliyor. Buradaki sorun “yemin etmek” yükleminin kendisinde yatıyor, biraz daha yemin etmek fiilini irdeleyelim:

1) Yemin ederim… : “Yemin ederim, Ali yapmadı.” Yalın haliyle, en yaygın kullanımı bu olsa gerek. Burada anlam: ” Tanrı şahidimdir (tanrı şahidim olsun), Ali yapmadı.” Dolayısıyla tanrıya ibaresini eklemek (Tanrıya yemin ederim, Ali yapmadı) sanırım gereksiz ve yanlış olurdu.

2) Bir şeyin üzerine yemin etme: “Evlatlarımın üzerine yemin ederim ki…” Yine sıkça kullanılır.

3) Allah’ın veya kutsal bir varlığın huzurunda yemin etmek: “Tanrının huzurunda yemin ederim ki…” Daha ziyade resmi ve edebi bir söylemdir.

Yemin etmek eyleminde kime sorusunu sormak mümkün olmadığından birisine yemin edilemiyor. Bu nedenle Arapçadan Türkçeye yapılmış çevirilerdeki gramer yanlışlar silsilesi ancak bu yanlışlıklara örnek olabilir, bence doğruluk adına referans sayılmaz. En basit doğrulama şu: Madem birisine yemin edilebiliyor, o zaman “Veli'ye yemin ederim ki …” cümlesinin de geçerli ve mantıklı bir kullanım alanı olurdu. Ancak “Veli'nin üzerine yemin ederim ki …” cümlesi gramer ve anlambilim açısından doğrudur.

Bunlar benim şahsi düşüncelerim ve benim bugüne kadar “tanrıya yemin ederim” ifadesini ne şahsen kullanmışlığım var, ne de çevremde konuşanlardan duydum, yazılı sözlü basında da görmedim duymadım. Dil hissiyatım da bu yönde ve ben bunu böyle kullanmamakta kararlıyım. İlla yemin etmek fiili kullanılacaksa söylem “tanrının huzurunda yemin ederim” şeklinde olmalıydı.

Ant: 1. Tanrıyı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, 2. Kendi kendine söz verme

“Ant olsun” tabirinde pek çok şey içilen anda şahit olabiliyor: “İncir ve zeytine ant olsun”( Kur’ân-ı Kerîm), “Ataya ant olsun”, “bayrağımıza ant olsun” gibi. Çıkış noktasına dönecek olursak, “tanrıya yemin ederim” yerine “tanrıya ant olsun” denilse gramer açısından doğru olurdu, harf sayısı bakımından da altyazıcılara oldukça uygun.



[Bearbeitet am 2015-02-24 14:40 GMT]
Collapse


 
Özgür Salman
Özgür Salman  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
English to Turkish
+ ...

Moderator of this forum
... Feb 24, 2015

Zaten dikkat ederseniz benim verdiğim örneklerde de "yemin olsun" anlamı ağırlıkta.

Benim kastettiğim şey daha ziyade, bu tür kullanımların yerleştikçe normal hâle gelmesi ve yanlışlığının tartışılır hâle gelebilmesiydi zira gündelik konuşmalarımızda, aslında gramatik açıdan yanlış olmakla birlikte galatımeşhur olduğu için doğruluğunu sorgulamadan kullandığımız da çok fazla ifade var.

Örneğin, "Allahım, SANA yemin ederim
... See more
Zaten dikkat ederseniz benim verdiğim örneklerde de "yemin olsun" anlamı ağırlıkta.

Benim kastettiğim şey daha ziyade, bu tür kullanımların yerleştikçe normal hâle gelmesi ve yanlışlığının tartışılır hâle gelebilmesiydi zira gündelik konuşmalarımızda, aslında gramatik açıdan yanlış olmakla birlikte galatımeşhur olduğu için doğruluğunu sorgulamadan kullandığımız da çok fazla ifade var.

Örneğin, "Allahım, SANA yemin ederim bir daha şu günahı işlemeyeceğim." diyen birinin bu sözü benim kulağımı hiç tırmalamaz; yemin etme fiilinin ardından dolaylı tümleç gelip gelemeyeceğini düşünmeme gerek kalmadan bana doğru gelir. "Nasıl yani, Allah'a Allah'ı şahit mi gösteriyorsun" diye düşünmem, "Allah'a yemin ediyor, söz veriyor işte" diye düşünürüm. Bir şeyin doğruluğunu kendince kanıtlamak için de yemin edilebilir, bir konuda söz vermek veya önemini vurgulamak için de. Bağlam önemli orada.

"Tanrı'ya ant olsun", kelime sayısı olarak uygun olsa da kullanım açısından altyazıya pek uygun değil çünkü gündelik yaşamda, sıradan konularda hiç kullanımı yok. Kaynak metindeki anlamı mümkün olduğunca abartıya kaçmadan, yalın bir şekilde ve gündelik kullanıma uygun şekilde (bilhassa dizi ve filmlerde) aktarmak gerekir. Örneğin "Tanrı'ya ant olsun ki arkadaşlarımızın kanını yerde bırakmayacağız!" gibi bir ifade uygun olabilir ama "Tanrı'ya ant olsun ki bir daha gelmeden önce seni arayıp haber vereceğim; seni duştan bornozla çıkartmayacağım." dersek ve orijinal metinde böyle abartılı bir vurgu yoksa, anlamı tam olarak nakletmemiş, adeta senaryoda ufak bir değişiklik yapmış, olmayan bir vurgu eklemiş oluruz. Senaryodaki anlam ve his önemli. Her konuya uyarlanabilecek bir örnek değil.

O kadar önemli bir konu değil gerçi, sizin de dediğiniz gibi, "bir bardak suda fırtına" kapsamına giriyor ama televizyonu camdan aşağı atmaktan bahsettiğiniz için bana o kadar ters gelmediğini belirtmek istedim sadece. Yaygın kullanımlar biraz da yorum meselesi oluyor bir noktadan sonra.


[Değişiklik saati 2015-02-24 15:13 GMT]

[Değişiklik saati 2015-02-24 15:18 GMT]
Collapse


 
Recep Kurt
Recep Kurt  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
Member (2011)
English to Turkish
+ ...
Temelin sağlam değil koçum Feb 26, 2015

Metalürji ile ilgili referans bilgi ararken çıktı karşıma "primal engineering services".
"Temel mühendislik hizmetleri"ni böyle çevirmişler...

Kulak çınlatıyorum şu anda...


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:17
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Der Büchsenmacher Mar 21, 2015

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken Alemanya’daki Nürnberg Şehrinin Suhl Kasabasında Meister Büch isimli bir usta yaşarmış. Meister Büch’ün mesleği Büchenmacher’lıkmış. Adı sanı kasabayı aşmış bir ustaymış, yanında iki Geselle (kalfa), iki Lehrjungen (çırak) çalışırmış. Her kralın belinde, her dükün elinde Meister Büch’ün bizzat kendi eliyle yaptığı özel tasarım... See more
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken Alemanya’daki Nürnberg Şehrinin Suhl Kasabasında Meister Büch isimli bir usta yaşarmış. Meister Büch’ün mesleği Büchenmacher’lıkmış. Adı sanı kasabayı aşmış bir ustaymış, yanında iki Geselle (kalfa), iki Lehrjungen (çırak) çalışırmış. Her kralın belinde, her dükün elinde Meister Büch’ün bizzat kendi eliyle yaptığı özel tasarım silah ve tüfekler bulunurmuş. Kimi rivayete göre ünü o kadar dallanıp budaklanmış ki kral sofralarına bile davet edilir olmuş.

Ancak bizim Büch Ustanın bir derdi varmış. Kasabada kimse ona Büchenmacher (Büchse= teneke kutu; Macher= imalatçı, usta) demez, Teneke Kutu Ustası dermiş. Haşarı çocuklar kapısını açar, “Büch Baba! Büch Baba! Bize de teneke kutu yapsana!” diye bağırır, kaçarlarmış. Hışımla kapıya fırlayan Bay Büch, “Sizi gidi keratalar! Bir yakalarsam dilinizi deleceğim!” diyerek silahların metal gövdesini süslediği metal kakma ucuyla peşlerinden koşar, soluk soluğa kalınca tekrar atölyesine geri dönermiş. Olan biteni izleyen esnafla ahali de dizlerine vura vura gülmekten katılırmış, hatta kimisi en yakın devlet hastanesinde acil bakıma alınırmış (biliyorum, sene 1535-1540, o zamanlar devlet hastanesi filan yokmuş, tamam biliyorum, ancak bu bir masal ve baştan sona zaten uydurma).

Gel zaman, git zaman Meister Büch yapılan bu şakaları artık kaldıramaz olmuş. Adam kralların sofralarında yemek yerken kendi kasabasında alenen gırgır malzemesi oluyormuş.

Bu arada Nürnberg şehri silah yapımında iyice palazlanmaya başlamış ve şehre yeni yetme zenginler gelir olmuş, zenginlerle birlikte lüks ıvır zıvır da… Antica Torroneria Piemontese fabrikasının Tartufi dolce neri ustalarından yakışıklı Don Choch-ä-Letta di Amaretto Nürnberg’te bir imalathane açmış, fakat trüf pralinlerini koyması için gerekli teneke kutuları yaptıracak bir ustayı bir türlü bulamamış. Günün birinde bir şarap evinde Bay Büch hakkında yapılan kahkahalarla dolu alaylı konuşmalara kulak misafiri olmuş. Alemancası henüz pek iyi olmadığından, aklında sadece “teneke kutu ustası Bay Büch” kalmış. Aramış sormuş ve en sonunda Bay Büch’ü Suhl kasabasında bulmuş. Ancak Bay Büch günlerden beri yine kasabanın veletleri tarafından ti’ye alındığı yetmiyormuş gibi bir de kasaba halkının alayına maruz kalır olmuş.

Tüm bunlardan habersiz Meister Büch’ün dükkânın kapısından içeri giren Don Choch-ä-Letta di Amaretto (Arkadaşım, sen istersen pralinlerin kralı ol, sen bu isimle, var ya… Pantolon, ceket hatta kazak değil: Herif resmen Don’muş ya… Bu arada İtalyanlarda “Don” yok galiba, neyse) “Bon giorno signore! Bite zi enşuldugen ih şileşt doyç şipireşe, du haben 1000 şütük teneke kutu per me?” demiş (Tanınmış bir mizah ustamız bu cümleyi herhalde şöyle tercüme ederdi: “N’aber lan gavat! Alamancam abidik gubidik, ama sen annadın onu. Sende 1000lik teneke kutu var mı bre koçum?”). Demiş demesine de, ne kadar pişman olacağının henüz farkında bile değilmiş.

Elindeki Fransa Kralına özel yapım bir tabancanın ceviz ağacı kabzasını işlemekte olan Meister Büch başını hafiften kaldırmış ve kendisine bunca senedir yapılan aşağılamanın kişiselleşmiş şekli olarak karşısında duran, kafasındaki şapkasının Afrika kökenli tüyleri bile titremeye başlayan gayet nazik ve zarif bir herif olan Don Choch-ä-Letta di Amaretto’yu kalın camlı gözlüklerinin altından bir süzmüş. Bu esnada Lehrjungen oraya buraya koşuşturarak fare gibi saklanacak delik aramış, Gesellenin teki minik çekiçle eli havada, ağzı açık dona kalmış, diğeri de işaret parmaklarıyla kulaklarını tıkayıp tezgâhın altına saklanmış, neredeyse donuna ediyormuş. Don Choch-ä-Letta di Amaretto’nun 18 kelimelik cümlesinden sadece iki kelime kan kırmızısı neon harflerle Meister Büch’ün beyninde yanıp sönüyormuş: TENEKE KUTU! TENEKE KUTU! TENEKE KUTU! Hiç tereddüt etmeden elinin altındaki, gece vakti olacakları sezmiş iblis tarafından doldurulmuş tabancayı kaldırmış ve olan bitenden bihaber İtalyan pralin ustası Don Choch-ä-Letta di Amaretto’yu anlının ortasından tek kurşunla dükkânın kapısında vurmuş.

Don Choch-ä-Letta di Amaretto Meister Büch’ün kapısında asılı olan Zunft (esnaf birliği) amblemine bir göz atmış olsa, amblemde “teneke kutu” değil, “tabanca ve tüfek” olduğunu görecek ve belki de Meister Büch’ün de (özel imalat) “tabanca ve tüfek ustası” olduğunu anlayacakmış. Oracıkta, anında tahtalıköye tahliye olan Don Choch-ä-Letta di Amaretto an itibariyle cennetin bir köşesinde melekler için bol Amaretto’lu, bol trüflü pralinlerini yapmaya devam ederken, cehennemin bir köşesinde de zebaniler, saçını başını yolan Büchsenmacher Mesiter Büch ile hâlâ dalga geçmeye devam ediyor: “Büch Baba! Büch Baba! Bize de teneke kutu yapsana!”

Haluk Erkan © 2015
______________________________________________________

Bilgisayarı, geçtim… Televizyonu, onu da geçtim… Arkadaşlar artık kendimi camdan atacağım! Lütfen acıyın bana, benim de canım var, ben de insanım!
Collapse


 
Ayse Gorbon
Ayse Gorbon  Identity Verified
Local time: 07:17
English to Turkish
+ ...
Her şeyi gördüm artık Feb 3, 2016

Bugün Sütlü Yol yazıldığını da gördüm ya, ölsem gam yemem gayri.

 
Pages in topic:   [1 2] >


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Düzeltmenin Bilgisayarı Camdan Fırlattığı An


Translation news in Türkiye





Anycount & Translation Office 3000
Translation Office 3000

Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.

More info »
Protemos translation business management system
Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!

The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.

More info »